Mobbing ( Psikolojik Taciz ) Nedir?
MOBBİNG (PSİKOLOJİK TACİZ) NEDİR?
Türk
yargı sistemine göre mobbing; iş yerinde bireylere üstleri, eşit düzeyde
çalışanlar ya da astlarınca ‘sistematik’ şekilde uygulanan kötü muamele,
tehdit, şiddet, aşağılama vb. davranışlar şeklinde tanımlanmıştır. Mobbing’den
bahsedilebilmesi için sayılan davranışların mutlak suretle iş yerinde
gerçekleşmesi gerekmektedir. Ayrıca yapılan bu kötü muamelenin bir kez değil
birden çok kez meydana gelmesi gerekmektedir. Keza Süreklilik arz etmeyen haksız davranışlar
mobbing kapsamında değerlendirmeye tabi tutulamayacaktır. Mobbing; kendini
göstermeyi engellemek, sözünü kesmek, yüksek sesle azarlamak, sürekli eleştiri,
çalışanı iş ortamında yokmuş gibi davranılması, iletişimin kesilmesi,
fikirlerine itibar edilmemesi, asılsız söylenti, hoş olmayan imalar, nitelikli
iş verilmemesi, anlamsız işler verilip sürekli yer değiştirilmesi, ağır işler
verilmesi ve fiziksel şiddet tehdidi şeklinde meydana gelmektedir.
MOBBİNG DAVASINDA TAZMİNAT ŞARTLARI
Mobbinge
maruz kalan kişi, haklı şekilde sözleşmesini feshedip kıdem tazminatını
alabileceği gibi mobbingin tespiti için iş mahkemesinde açacağı dava ile manevi
tazminat talebinde bulunma hakkına da sahiptir. Mobbingin varlığı haklı fesih
meydana getirmektedir. Mobbing davası açılması bakımından somut delili
bulunmayan kişinin mutlak suretle şahit bulunmalıdır. Kanıt ve delilin
bulunmadığı mobbing vakasında şahit yoksunluğu da mevcut ise dava
açılamayacaktır. Mobbingi uygulayan idareciye doğrudan dava açılabilmesi için
mobbing uygulamasında kullanılan araçların TCK kapsamında suç unsuru bulunup
bulunmamasına bağlıdır. Bu kapsam dışındaki mobbing uygulamaları idare
mahkemesinde idareye karşı dava açılmalıdır. Tazminat hususu açısından TBK
m.417’de düzenleme yapılmıştır. İlgili düzenlemede, “İşveren, hizmet
ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek ve işyerinde
dürüstlük ilkelerine uygun bir düzeni sağlamakla, özellikle işçilerin
psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların
daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.”
Denilmiştir. Aynı maddenin devam fıkrasında ise “İşverenin yukarıdaki hükümler
dâhil, kanuna ve sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle işçinin ölümü, vücut
bütünlüğünün zedelenmesi veya kişilik haklarının ihlaline bağlı zararların
tazmini, sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumluluk hükümlerine tabidir.”
denilerek tazminat hususu ele alınmıştır.
MOBBİNG VAKASINDA İŞ SÖZLEŞMESİNİN FESHİ SEBEPLERİ
4857
sayılı kanunun 24. maddesinde işçinin haklı fesih gerekçeleri sıralanmıştır.
İlgili maddenin ikinci halinde “ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller ve
benzerleri” başlığı altında belirtilmiştir. Bu halin b ve c maddelerinde işçiye
ya da ailesine karşı şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söylenmesi,
davranışlarda bulunulması ve işçiye ya da ailesine karşı sataşma veya gözdağı
verilmesi, şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ağır isnad ve ithamlarda
bulunulması durumlarında süresi belirli olsun veya olmasın işçinin, iş
sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin
feshedebilme imkanına sahip olduğu belirtilmiştir. Kanunda da belirtildiği
üzere iş veren, iş ortamının güvenliğini ve huzurunu sağlamakla yükümlüdür. Bu
yükümlülüğün yerine getirilmemesi hususunda talep edilecek tazminat hakkı TBK
m.417 güvence altına alınmıştır. Keza iş akdinin haklı sebeplere dayanarak
fesih edilmesi ve bunun akabinde kıdem tazminatı hakkı ise 4857 sayılı iş
kanunun 24. Maddesinde sayılan hallerin mevcutluğu durumunda güvence altına
alınmıştır.